Ey aşk hastası gönül!



Ey aşk hastası gönül! Kendine gel, cesür ol. Bugün yiğitlik gösterecek bir gündür. Ben senin aşkına bağlıyım. Yabancı gibi durmanın yeri değildir. Aklın tedbirine, tasarrufuna giren her şeyi bırak, şimdi coşkunluk, divanelik zamanıdır.Varlığa da, yokluğa da yabancılığım vardır. Ne varlığa seviniyorum, ne de yokluğu istiyorum. Fakat her ikisinden de el çekmek insanlık, mertlik, değildir. Gönlümde öyle acayip, şaşılacak var ki, deli olduğum için çıldırmıyorum. Eğer aklım olsaydı, gönlümdeki acayip şeylerden muhakkak çıldırırdım.Aklın sermayesi, divaneliğin sırrıdır.


Aşkın divanesi ise, dünyanın en akıllı, en derin düşünceli adamıdır. Bir kimse, ızdırap ve dert yolundan giderek, gönül sırlarına aşina olursa, gönülle tanışırsa, onun kendinden haberi olmaz, hatta kendine karşı binlerce yabancılığı vardır.Hakk yolunda giden erenlere, ayak olmayan baş eksik olsun. O gönül ki, candan o sevdaya dalıp gark olmaz, yok olsun...

 Dediler ki: "Aşıkla maşukun arasına bir kıl bile sığmaz." Bu sebepledir ki, ben bir kıl kesildiğim halde oraya sığamadım.Ey akıl, var git, burada hep aşıklar var. Tek akıllı bile yok. Sen kıl kesilsen, yine burada sığacak yer bulamazsın. Gündüz oldu. Gündüz yakılan her' ışık, uyandırılan her akıl mumu, aşk güneşi karşısında hiç bir işe yaramaz, rezil, rüsva olur.Bu aşk, bir padişahtır, sancağı görünmez. Bu Hakk'ın Kur'an'ıdır, ayetleri, esrarı gizlidir. Her aşık, aşk avcısından bir ok yemiştir. Kan ağlar, kan yutar, fakat yarası görülmez.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Zeynep gerçekten blog'unu kıskandım :)

Ezgi zeynep dedi ki...

hakıkaten bende çok beğendim,çok teşekkürler...

Yorum Gönder