Koca Mimar
Sinan... yapmış da
gitmiş.
Yunus Emrem...

söylemiş de

gitmiş.
Şeyh Edebali...
görmüş de
gitmiş.
Fuzulî, Nedim,
Seyh Galip... yazmış da
gitmiş.
Nene Hatun, Sütçü
İmam, Antepli Şahin... baslamış da
gitmiş.
***


Kimse kimseden
eksikli
degil.
Büyük değil,
küçük değil, farklı hiç değil.
Düşünebilen kişinin,
üstesinden
geleceği
görevler mutlaka
vardır.
Tekrarlıyorum:
Güzel bir şey
yap,
Güzel bir şey
şöyle,
Güzel bir şey
gör,
Güzel bir şey
yaz,
veya
Güzel bir şeye
başla.

"Her insan ölecek
yaştadır!"


Güzel bir şey yap
kardeşim. Dünyaya kırk kere
gelinmez. Madem
yaşıyorsun,
sıhhatli
nefesler
alıyorsun... Bir şey
yap.
Bir şey yap...
Güzel
olsun.
Çok mu
zor?
O vakit güzel bir
şey
söyle.
Dilin mi
dönmüyor?
Güzel bir şey
gör.
Veya:
Güzel bir şey
yaz.
Beceremez misin?
Öyleyse,
Güzel bir şeye
başla.

***


Zor
ise:
Bir sey
söyle.
Beceremiyorsan:
Bir şeyler
gör.
Birşeyler
yaz.
O da mı
güç?
Bir şeylere
başla.
Ama hep güzel
şeyler
olsun.

***

Çünkü:
"HER İNSAN ÖLECEK
YAŞTA"
Geç
kalmayasın!